Veteriner.CC
 Ana Sayfa Sığır Yetiştiriciliği Sığırlarda Sulama
 

Sığır Yetiştiriciliği

DÜNYA SIĞIR VARLIĞI VE ÖNEMİ
  1. Dünya sığır varlığı
  2. Sığırların kökeni
  3. Sığırcılıkta Sulama
  4. Barınaklar - Ahırlar
  5. Süt sığırı barınakları
  6. Besi sığırı barınakları
  7. Açıkta sığır besiciliği
  8. Taban yapısına göre barınaklar
  9. Gübre temizliği ve depolanması
  10. Seçim (seleksiyon)
  11. Yaş tayini
  12. Boynuz giderme
  13. İşletmelerin başarı koşulları
  14. İşletmelerde genel günlük işler
  15. Buzağıların bakım ve beslenmesi Güncel
  16. Süt ırkı düve beslemesi
  17. Gebe düve ve ineklerin bakım beslenmesi
  18. Süt ineklerinin beslenmesi
  19. Süt ineklerinin bakım ve beslenmesi

Yerli Sığır Irkları

  1. Boz ırk sığırı
  2. Doğu Anadolu kırmızısı sığırı
  3. Güney Anadolu kırmızısı sığırı
  4. Kırım sığırı
  5. Maraş sığırı
  6. Yerli güney sığırı
  7. Yerli kara sığırı
  8. Zavot sığırı

Yabancı Sığır ırkları

  1. Angus sığırı
  2. Ankole sığırı
  3. Ayrshire sığırı
  4. Barzona sığırı
  5. Bazadaise sığırı
  6. Beefalo sığırı
  7. Beefmaster sığırı
  8. Belçika mavisi sığırı
  9. Blonde d'Aquitaine sığırı
  10. Bonsmara sığırı
  11. Braford sığırı
  12. Brahman sığırı
  13. Brahmousin sığırı
  14. Brangus sığırı
  15. British White sığırı
  16. Charolais (Şarole) sığırı
  17. Chianina sığırı
  18. Corriente sığırı
  19. Danimarka Kırmızısı
  20. Esmer (Montafon) sığırı
  21. Galloway sığırı
  22. Guernsey sığırı
  23. Hereford sığırı
  24. Highlander sığırı
  25. Holstein sığırı
  26. İsveç Kırmızısı sığırı
  27. Jersey sığırı
  28. Limuzin sığırı
  29. Maas Rhein İssel sığırı
  30. Maine anjou sığırı
  31. Mashona sığırı
  32. Montbeliard sığırı
  33. Murray Grey sığırı
  34. N'Dama sığırı
  35. Nelore sığırı
  36. Nguni sığırı
  37. Normande sığırı
  38. Norveç Kırmızısı sığırı
  39. Parthenaise sığırı
  40. Piedmentosa sığırı
  41. Pie Rouge sığırı
  42. Pinzgauer sığırı
  43. Red poll sığırı
  44. Romagnola sığırı
  45. Salers sığırı
  46. Santa Gertrudis sığırı
  47. Senepol sığırı
  48. Shorthorn sığırı
  49. Simental sığırı
  50. South devon sığırı
  51. Square meater sığırı
  52. Sussex sığırı
  53. Texas Longhorn sığırı
  54. Tuli sığırı
  55. Wagyu sığırı
  56. Wisent sığırı
  57. Yak sığırı
  58. Zebu sığırı

Etiketler:

Sığır

Sığır Yetiştiriciliği

Sığır ırkları

Sığır Türleri

Sığır beslenmesi
Sığır Ürünleri

SIĞIRLARDA SULAMA:

      Sığırlarda su eksikliği diğer besin maddelerinin eksikliğine göre daha kısa sürede ve daha şiddetli olarak ortaya çıkar ve hayvanlar bu durumdan önemli ölçüde zarar görürler. Çiftlik hayvanları içinde sağmal inekler vücut büyüklüğüne göre su gereksinimi en fazla olan hayvanlardır. Çünkü sütün yaklaşık %85-87 kadarı sudan meydana gelmektedir. Öte yandan su sığır vücudunun %60-74 kadar lık kısmını oluşturmaktadır.

      Sığırların günlük su gereksinimleri hava sıcaklığı, tüketilen yemlerin nitelik ve niceliği, hayvanın fizyolojik durumu gibi birçok etmene bağlıdır. Ancak hesaplamalarda değişik yaş ve cinsiyetteki sığırlar için aşağıdaki çizelgedeki değerler kullanılabilir.

Çizelge: Süt tipi sığırlarda günlük su tüketimi. x

Yaş ( Hafta ) Canlı ağırlık xx Kondisyon Su tüketimi xx ( Litre )
4 51 Gelişme 5,0-5,7
8 69 Gelişme 6,0-7,6
12 93 Gelişme 8,7-9,5
16 119 Gelişme 11,7-13,0
20 148 Gelişme 15,0-17,0
26 189 Gelişme 17,1-22,7
60 354 Gelişme 22,7-30,3
84 464 Gebe 30,3-37,8
1-2 Yaş 454-545 Beside 30,3-34,1
2-8 Yaş 545-726 Laktasyon da 37,8-94,6
2-8 Yaş 545-726 Merada 17,0-34,1

  Yukarıda verilen tablonun akılda tutulması oldukça güçtür. Bu nedenle pratik olarak 1 yaşına kadar sığırların günlük su gereksinimi canlı ağırlığının yaklaşık %10’u kadardır denilebilir. Bir yaşından büyük sığırlarda bu oran %6-8 kadardır. Ancak Laktasyon daki inekler için bu orana göre bulunan rakama ineği günde verdiği su miktarı kadar bir ekleme yapmak gerekir.

  Örneğin 600 kg canlı ağırlıktaki ve günde 30 litre süt veren bir ineğin günlük su gereksinimi: ( 600 x 0.08 ) + 30= 78 lt dir.

  Sığırların önünde her zaman tüketime hazır su bulunmasından büyük yarar vardır. Böyle bir uygulama hayvanlardan en yüksek verimi elde edebilmenin yanı sıra sulama için harcanacak zamanı da en aza indirir. Ülkemizdeki kapalı bağlı ahırların pek çoğunda bu olanak bulunmamaktadır. Bu ahırlarda sulama suyu genellikle günde iki defa yemliğin içine salınmak suretiyle verilmektedir. Az sayıda hayvanı olan bazı işletmelerde ise su kova ile hayvanın yanına getirilmekte veya hayvanlar tek tek çözülerek küçük bir havuzdan sulanmaktadır.

Yemliğe su alınmasının çeşitli sakıncaları vardır. Bunlar;

1) Yemliğin içi ne kadar iyi süpürülürse süpürülsün suyla birlikte bir miktar ince yemler ( bunların yeme karıştırılmış olan vitamin-mineral katkıları olması ihtimali fazladır ) akıp gitmektedir.
2) Suyun iyi drene edilmediği koşullarda sulamadan sonra yemliklerle konan yemlerin yer yer fazla ıslanması sonucu bozulma olasılığı vardır.
3) Ek işgücü gereksinimi vardır.
4) Özellikle sıcak havalarda yem tüketimine karşı isteksizlik görülebilir. Bunun sonucu olarak da verimde gerileme ortaya çıkar.

  Serbest sistem ahırlarda sulamanın otomatik hale getirilmesi kolaydır ve büyük masrafı gerektirmez. Bu amaçla ahırın uygun yerlerine ( çoğu kez duvar içlerine ) bir veya birkaç su yalağı yapmak ve su düzeyini bir rezervuar şamandırası ile denetime almak olanaklıdır.

  Kapalı bağlı ahırlarda uygulanan otomatik suluk düzenekleri ise basınçlı şebeke suyuna doğrudan bağlı sistemler olabileceği gibi bileşik kaplar kuralına göre çalışan sistemlerde olabilir.

  Bu iki sistem birbiriyle çeşitli yönlerden karşılaştırılacak olursa şu yarar ve sakıncalar görülür.

1) Sistem A nın ilk kuruluş masrafı sistem B den oldukça yüksektir.
2) Sistem A nın nitelikli malzemeden üretilmediği veya üretimde titizlik gösterilmediği takdirde sıklıkla arıza yapar ( kırılmalar, paslanma, sifonun suyu tam olarak kesmemesi veya hayvan su içerken yeterli debide su geçirmemesi gibi ). Bunların sonucu olarak yemliklerin içi suyla dolabilir veya akan su hayvanın yatacağı yeri ıslatabilir. Her iki halde de ekonomik kayıp söz konusu olduğundan bu konu sistem A nın en önemli sakıncasıdır.

  Sistem A su basıncının düşmesinden daha çok etkilenir. Buna karşılık sistem B basınç düşmelerini daha kolay tolere edebilir. Böyle bir durum söz konusu ise sistem B nin sabit seviye kabının alanının geniş tutulmasında yarar vardır.

  Sistem B nin içine yem parçaları düşmesi sonucu kirlenmesi ve bu yolla bir miktar yemin zayi olması sakıncası vardır. Bu nedenle 1-4 hafta aralıklarla temizlenmesi gerekir.

 Sistem B de ana borunun eni az 1² tercihen 1 1/4² çapta olması suluğa giriş borularının ise 3/4² veya 1² olmasında yarar vardır. Ayrıca ana boruya 6.5 metre de bir veya yaklaşık 10 de metre bir kalorifer rekoru takılmasında yarar vardır. Böylece ana borunun herhangi bir nedenle tıkanması durumunda bu rekorlar sökülerek buradan kılavuz sokmak veya basınçlı su vermek suretiyle tıkanıklık giderilebilir.

Sistem B nin iç yüzeyi su sızdırmaz çimento ile çok iyi şaplanmalıdır. Aynı zamanda giriş borularının sulukla birleşme yerleri de sızdırmaz nitelikte olmalıdır.

  Sistem B nin en önemli sakıncalarından biri de bazı hayvanların dilleri vasıtasıyla suyla oynamaları sonucunda yemliklerin içini su doldurmalarıdır. Bu durum, suluk dizaynının uygun tarzda yapılması veya böyle hayvanların ( bir besi denemesinde %2-3 kadar oldukları gözlenmiştir ) yerlerinin değiştirilmesi hatta sürüden uzaklaştırılması suretiyle kısmen veya tamamen giderilebilir.

 
Veteriner.CC

Copyright © 2007 - 2021 Veteriner.CC®
Her Hakkı Saklıdır - All right reserved