PROPOLİS
Propolisin, insan
tüberküloz basilini de kapsayan gram pozitif basilluslara karşı
antibakteriyel etkiye sahip olduğu anlaşılmıştır.
Propolis spreylerinin
solunum yoluyla alındığında romatizmaya ve astıma iyi geldiği, gut
hastalığının tedavisinde ve sinirleri yatıştırmada kullanıldığı
bildirilmiştir.
Bunların yanında
propolisin beyin cerrahisinde kanamayı engellediği, yine %2'lik propolisin
genel olarak merhemlerin anti bakteriyel etkilerini artırdığı
bildirilmektedir.
Propolisin anti
diyabetik aktivitesi bulunmakta, ayrıca kapilleri güçlendirmekte, doku
yenilenmesini sağlamakta, habis tümör hücrelerinin gelişimini
engellemektedir.
Propolis doku
yenileyici, bakterisid ve fungusid özelliği ile kozmetikte çeşitli
kremlerin yapımında kullanılmaktadır.
Kronik vajinitis,
serviks uterinin lezyonları gibi dişi genital sistemin önemli
patojenlerinin tedavisinde propolis sprey veya merhemleri lokal olarak
kullanılmaktadır. Propolisin anestezik etkisinin de bulunduğu, bu etkinin
propolisin içinde bulunan esansiyel yağlardan kaynaklandığı
bildirilmektedir.
Genel olarak tıpta
kardiyovasküler ve dolaşım sistemi hastalıklarında, dermatolojide, doku
yenilenmesi, ülser, ekzema, yara ve yaralara karşı, kanser tedavisinde,
immun sistem ve sindirim sistemi hastalıklarında tedavi edici olarak,
karaciğer rahatsızlıklarına karşı ise koruyucu olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca propolisin anti
imflamator özelliğinin olduğu, dermatitlere karşı anti bakteriyel krem
olarak kullanıldığı ve doku yenileme özelliğine sahip olduğu
bildirilmektedir.
1.
Propolisin yapısı
Propolis; arılar
tarafından bitkilerden toplanan, yapışkan ve 15°C'da sert ve kırılgan, 30
°C'da yumuşak ve bükülebilir, kaynağına göre siyahtan sarıya kadar
değişebilen renkte bir maddedir. Ham propolisin yapısında, kaynağına göre
oldukça değişmekle birlikte; %50-55 reçine ve balsam, %20-35 bitki
kaynaklı mumlar, %10-15 eterik ve esansiyel yağlar, %2-5 polen, az
miktarda organik ve inorganik bileşikler bulunur. Başka bir bildirişe göre
propoliste %46 balsam, %27 bitkisel kökenli mum ve %15 flavon ve
flavonoidler bulunmaktadır. Flavon ve flavonoidler propolise antifungal,
antiviral ve antibakteriyel özellikler kazandıran maddelerdir.

Arılar propolisi; kavak, meşe, kayın, okaliptüs, akasya ve
kozalaklı ağaçlar başta olmak üzere değişik ağaç ve çalılardan toplarlar.
Arının arka bacağında taşıdığı propolis kovanda ancak diğer arıların
yardımıyla boşaltılıp gerekli yerlerde kullanılır.
2. Propolisin
Kovandan Toplanması
Arılar propolisi
kovanda dip tahtası, çerçeve kenarları ve giriş deliği arkasında
biriktirirler. Buralarda biriktirilen propolis kazınarak toplanabilir. Bu
şekilde elde edilen kazıma propolis temiz olmayabilir ve değişik
kalıntılar içerebilir.

Bu nedenle propolisin
teknik olarak toplanmasında, çerçevelerin üstüne yerleştirilen ana arı
ızgarasına benzer plastik plakalar veya kovanın ön ve arka gövde
tahtalarında açılacak aralıklar kullanılır. Propolisin toplama plakasında
biriktirilmesinden sonra plaka bir müddet soğuk ortamda tutulduğunda
propolis el yardımıyla kolaylıkla plakadan hasat edilir ve ambalajlanır.
Hasat edilen ham propolisten laboratuvarda "Yumuşak Propolis Ekstraktı"
üretilir.
3. Propolisin
Kullanılma Alanları
Propolis kovanlarda
arılar tarafından; kovandaki çatlak ve patlakların kapatılmasında,
çerçevelerin gerek kovan duvarlarına gerekse birbirlerine
yapıştırılmasında, koloniye giren ve koloni dışına atılamayan zararlıların
mumyalanıp kokuşmasının önlenmesinde, petek hücrelerinin cilalanıp
parlatılmasında ve kovanın steril hale getirilmesinde kullanılır.
Propolis tıpta da ilaç
ham maddesi olarak kullanılmakta olup eski Doğu Bloğu ülkelerinde ilaç
kodeksine girmiştir. Çok kuvvetli antibakteriyel, antifungal, antiviral ve
anastezik etkiye sahip olduğundan Apiterapide yaygın olarak kullanılma
alanı bulmuştur. Başta Japonya olmak üzere bazı ülkelerde tonlarca
propolis pastil, tablet, krem,ve solüsyon gibi değişik şekillerde
hastalıkların tedavisi ve genel vücut direncinin korunması ve artırılması
amacıyla tüketilmektedir.
|