AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ
Amerikan Yavru
Çürüklüğü (AYÇ), arıların yavru hastalıkları içerisinde oldukça bulaşıcı,
dünyanın her tarafında yaygın olarak görülen, önemli ve en tehlikeli
bakteriyel hastalıklarından biridir. Yavru arılarda Paenibacillus larvae
tarafından oluşturulan infeksiyöz, oldukça bulaşıcı bir
hastalıktır.

Amerikan yavru
çürüklüğü hemen her ülkede; İhbarı Mecburi Hastalıklar arasında yer
almaktadır.
Bir yerde salgın bir
arı hastalığının çıktığını haber alanlar 3285 Sayılı Hayvan Sağlığı ve
Zabıtası Kanunun 9 ve 10 uncu maddesine göre illerde Bakanlık İl
Müdürlüğüne, ilçelerde İlçe Müdürlüğüne derhal bildirir.
Tüm dünyada olduğu
gibi ülkemizde de arıların en tehlikeli ve bulaşıcı hastalıkları arasında
Amerikan Yavru Çürüklüğü bildirilmektedir. Zamanla tedbir alınmazsa
koloniyi (ana arısı bulunan ve minimum 10-14 bin adet işçi arısı
bulunan arı ailesini) öldürebilir hatta tüm koloniler ve diğer arılıklara
(kolonilerin bir arada bulunduğu mekan) bulaşabilirler.

HASTALIĞIN
YAYILMASI:
Başlıca bulaşma nedenleri şunlardır;
- Sterilize edilmemiş temel petekler
- Arıcıların bizzat kendileri
- Her türlü alet ve ekipmanları
- Hastalıklı kovandan çerçeve alıp sağlam kovanlara verilmesi
- Oğul arıları ile temel petekte kolonilerin birleşmesi
- Hastalık etkeni taşıyan ergin arılar
- Yağmacılık
- Sağlam arıların hastalıklı bölgelere girmesi
- Hastalıklı bulaşık eski kovanların kullanılması
- Bal
- Ana arı
Petek ve bal
hastalığın yayılmasında çok önemlidir. Çünkü bulaşık bal ile beslenen
arılar larvaları enfekte edebilmektedir.

HASTALIĞIN
TEŞHİSİ:
Kuvvetli kolonilerde yeni bulaşmış hastalığın
farkına varmak çok zordur. Hastalık ilerledikçe kolonide sürekli bir arı
azalması göze çarpar. Önceleri çok istekli ve canlı olarak çalışan
koloninin, arıların azalması ile uçuş deliği önündeki canlılığı azalır.
Arılar uçuş tahtası üzerinde veya uçuş deliği önünde şaşırmış ve ne
yapacağını bilmez bir şekilde isteksizce gezinirler.
a) Başlangıçta
sağlıklı olan larva, önce petek gözünün tabanında "C" harfi şeklinde
gelişir. Larva enfekte olduğu zaman morfolojik yapısını kaybederek hücreyi
dolduracak şekilde yukarı doğru yerleşir ve bu pozisyonda ölür.

b) Ölü larvalar önce
donuk beyaz, açık kahve, koyu kahve ve sonunda siyah renge dönerler.

c) Ölü larva çikolata
rengi aldığında bir kibrit çöpü sokulup çekilirse iplik şeklinde 2.5-10 cm
kadar uzar.
d) Bazı gözlerde ölü
yavru kalıntısı gözün alt yüzeyinde düzgünce uzanmış ve çok sıkı bir
şekilde göze yapışmıştır.
e) Yavru, pupa
döneminde ölmüşse petek gözü kapağı (Operkulum) yavaşça kaldırılacak
olursa arının dilinin yukarıya doğru kalkık ve genellikle gözün alt üst iç
yüzeyine değecek biçimde sertleşmiş bir vaziyette olduğu görülür.

f) Kovan kapağı
açıldığında, ısıtılmış tutkal kokusu yada bozuk balık kokusu algılanır.
g) Hastalıklı
çerçevelerin yavrulu gözleri gayrı muntazam olup, üzeri açık ve kapalı
petek gözleri ile alacalı bir görünüm arz eder. Çok sayıda yavrusuz göz
vardır.

h) Kapalı gözlerde
kapağın renkleri solmuş, içeri doğru çukurlaşmış, toplu iğne başı
büyüklüğünde delinmiş bir görünüm vardır. Larva döneminde ölmekle
birlikte, ölü yavrular daha ziyade mühürlenmiş gözlerde bulunurlar. Yavru,
prepupa ve pupa dönemindedir.
HASTALIĞIN
TEDAVİSİ:
Hastalık yeni başlamış
ve hemen farkına varılmış ise, ilaçla tedavisi mümkün olabilmektedir. Bu
durumda koloni, dezenfektan olarak kullanılan bazı kimyasal maddelerin
yardımı ve ilaç olarak kullanılan bazı antibiyotiklerle tedavi edilebilir.
Dezenfektan
Maddeler
Günümüzde en çok kullanılan dezenfektan maddeler
ve özelliklerini sıralayacak olursak;
- Potasyum hipoklorit
(KClO) : Çamaşır sodası olarak da bilinir. Metal şurupluklar, el demiri,
körük, ana arı ızgarası, maske, eldiven v.b. gibi malzemeler, 5 lt kaynar
suya katılan 500 ml çamaşır suyu çözeltisinde 5-10 dakika kadar tutulur,
sonra bol suyla durulanır ve güneşte kurutulur. Hazırlanan sodalı suya 250
gr Kalsiyum klorit ilave edilirse daha güvenilir bir dezenfeksiyon
gerçekleştirilir.
- Küllü Su : Potasyum hipoklorit yoksa, metal arıcılık malzemeleri % 1'lik küllü suda 1 saat
kaynatılarak da dezenfekte edilebilir.
- Zefiran : 100 ml'de
10 gr Benzalkonyum klorür içerir. Maske, eldiven gibi kıyafetlerin
sterilizasyonu için 1/4000'lik eriğiyi tercih edilmeli ve çözelti için saf
su kullanılmalıdır.
- Hidrojen peroksit (H2O2): Oksijenli su olarak da bilinir.
% 1'lik H2O2 çözeltisi ile arıcılık alet ve ekipmanları, boş
kovanlar ve çerçeveler sprey şeklinde ilaç püskürtülerek dezenfekte
edilebilir.
- Kloramin: Boş kovan
ve peteklerin dezenfeksiyonunda % 4'lük kloramin çözeltisi de
kullanılmaktadır.
İlaçla
Tedavi
Amerikan Yavru Çürüklüğü tüm dünya arıcıları için çok tehlikeli
bir hastalıktır. Tedavi için kullanılan kimyasallar dikkatli seçilip
uygulanmalıdır. Hatalı ilaç uygulamaları balda kalıntı problemi
yaratabilir. Amerikan yavru çürüklüğü hastalığı görülür görülmez ilaçla
tedavinin yanı sıra "Transmasyon" (Çekirdek koloniler, yani dayanıklı
kolonilerin oluşturulması) uygulaması da yapılmalıdır. Arı hastalıkları
için son yıllarda ilaç kullanımı önemli derecede yaygınlaşmıştır. Ancak
ilaçların, özellikle, antibiyotiklerin gelişi güzel kullanılması beklenen
başarıyı önemli ölçüde etkilemiştir. Zira bazı hastalık yapıcı
mikroorganizma türlerinin yaygın ve bilinçsizce kullanılması ilaçlara
karşı toleransın artışına yol açtığı gibi dirençli suşların ortaya çıkışı
da kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenle ilaç seçiminin özellikle antibiyotik
seçiminin yapılmasında hastalık etkenlerinin antibiyotiklere karşı
duyarlılık derecelerinin bilinmesinde büyük yarar vardır.
Özellikle Tarım ve Köy işleri Bakanlığı tarafından bal arıları için
bu amaçla ruhsatlandırılmış ve veteriner hekim reçetesi ile satılacak
ilaçlar kullanılmak suretiyle ilaçlama yapılmalıdır.
ARILARIN
İMHASI:
Hastalığın ileri
safhalarında AYÇ hastalığının ilaçlarla önlenmesi pek mümkün olmamaktadır.
Bu durumda arı ailesi ve çerçevelerin (petekleri ile birlikte) hepsi
yakılarak imha edilir. Önce akşam üzeri arıların öldürülmeleri gerekir.
Bunun için kovanın uçma deliği kapatılır, çerçevelerin üzerine kalsiyum
siyanid, etilasetat ya da herhangi bir insektisit uygulanarak arılar
öldürülür. Yakma işlemi için, çukur kazılarak içinde çerçeveler (petekleri
ile birlikte) ve ölmüş arılar toplanır ve benzin v.s. dökülerek
yakılırlar. Yakma işi tamamlandıktan sonra çukur toprakla kapatılmalıdır
ve bütün bu işlemler arılıktan biraz uzak bir yerde yapılmalıdır.

Isıya dayanıklı
kovanın gövde, kapak ve dip tahtası ile işletmede kullanılan her türlü
malzeme yukarıda yazılan dezenfektan maddelerle dezenfekte edilip,
yüzeyler iyice kazındıktan sonra pürmüzle yakılarak kullanılmasına izin
verilir.
Strofor kovanların kullanımına ise çamaşır suyu ile
yıkandıktan ve 2 gün güneşte kurutulduktan sonra izin verilir.
TEŞHİS İÇİN
LABORATUARA MARAZİ MADDE GÖNDERME:
Herhangi bir arı
hastalığında doğru teşhis gönderilen numuneye bağlıdır. Petek numunesi
yaklaşık olarak 10 x 10 cm ebadında ve mümkün olduğu kadar renk
değişikliği olan ve ölü larva içerir şekilde olmalıdır. Numunede hiç bal
olmamalı yada çok az bal içermelidir. Numune gevşek şekilde ambalajlanmalı
ve ambalaj işleminde plastik çanta, alüminyum folyo, yağlı kağıt, teneke
veya cam gibi malzemeler kesin teşhisi imkansız hale getirdiği için
kullanılmamalıdır. Numune tahta veya kalın karton kutularla
gönderilmelidir. Eğer peteğin bir kısmı gönderilemiyorsa herhangi bir test
için yeterince materyal içeren petek gözü de yeterli olabilir.
KAYNAK:
Bal Arılarının AYÇ Hastalığına Karşı Korunma ve Mücadele Talimatı
|